Mübrem Dergi

Ana Sayfa| Dergi Sayıları | Bloglar | İletişim

Elif Güler - Tek Hece

Derin bir girdaptı içine düştüğüm. Belki de bir tutulmaydı, bıraktığım an parçalara ayrılacağımdan korktuğum. Sımsıkı sarılmam bundandı. Öyle bir içine çekiyordu ki beni karşı koyamıyordum. Hem çılgınlar gibi istiyor, hem de dehşetle ürküyordum. Bu bir muammaydı. Hissiyatımı adlandırmam mümkün değildi. Bir gün cesaretle doludizgin dörtnala koşuyorken, ertesinde karabasandan güç bela kurtulmuş gibi ürkek bir ceylana dönüşüyordum. Neydi beni sarıp sarmalayan?  Bu maceranın ana teması özgürlük müydü yoksa esaret mi? Hangisi ağır basıyordu, bilemiyordum. Tek bildiğim envaiçeşit duygunun damarlarımda aynı anda dolaşıyor olmasıydı. Sıradan bir yaşamın beklentisizlikleriyle yola dümdüz devam eden bir insan için bu sıradışılık hayal edemeyeceğim kadar müthişti. Bu yolculuk beni göklere de çıkarsa, yerin dibine de savursa razıydım. Başıma gelecek her şeyi tüm benliğimle yaşamak istiyordum. Çünkü ancak bu şekilde var olduğumu hissediyordum. Can suyumdu o benim. Aynı zamanda kanayan yaramdı da. Ama dedim ya, gelişini her haliyle kucaklamıştım. Beni yeniden doğdurdu hayata, yeşertti, büyüttü, olgunlaştırdı ve kaçınılmaz sona da o teslim etti. Velhasılı kelam tek hecelikti ama tek gecelik değildi. Şimdi siz söyleyin bana, bu yaşadığım neydi?